Her yıl milyonlarca karın ameliyatı yapılmaktadır. Bu hastaların 18-23%’ünde kesi yeri (insizyonel) fıtık olmaktadır. Ameliyat fıtığının tek tedavi yöntemi, sentetik bir yama ile cerrahi onarımdır. Son yıllarda önlenmesine yönelik yaklaşımlar da geliştirilmiştir.
______________________________________________
Ameliyat fıtıklarına genel bakış
Her yıl çeşitli nedenlerle, milyonlarca sayıda karın ameliyatı yapılmaktadır. Acil yaralanmalardan mide-barsak ameliyatlarına, organ naklinden sezeryana kadar bir çok nedenle ve cerrahinin bir çok dalı karın ameliyatı yapmaktadır. Bunların hepsinde karına kesi yapılarak girip daha sonra da işlem bitince bu kesi dikilerek kapatılmaktadır.
Biliyormusunuz! Bu giriş için kullanılan karın duvarı kesilerinin ortalama 18-23%’ü daha sonra fıtık olmaktadır. Bu o kadar ürkütücü bir rakamdır ki; düşünsenize neredeyse 4 açık karın ameliyatı geçiren kişiden 1’i fıtık oluyor. Bu hiç de kabul edilebilir bir rakam değildir. Genelleme yerine belirli bir gruba bakalım: Karın ana atardamarı (Aorta) anevrizması için ameliyat olan hastaların 50%’si uzun dönemde fıtık olmaktadır. Bu oran, açık kalın barsak, rektum cerrahisi geçiren hastalarda 70%’lere çıkmaktadır. Yine kalıcı kolostomi açılan hastaların 50%’sinde stoma yerinde fıtık olmaktadır.
Karın duvarı kesisi fıtığına (Ameliyat fıtığı) hasta açısından bakılırsa;
-
ağrı
-
hareket kısıtlılığı
-
solunum kalitesi bozukluğu
-
kozmetik kötü görünüm
-
fıtıkta zamanla büyüme
-
zaman zaman sıkışma
gibi belli bazı sorunlar içerir ve hastanın hayat kalitesini bozulmasının yanı sıra bazen hayati sorunlar da yaratabilir.
Tek tedavi yöntemi cerrahidir. Fıtığın sentetik bir yama ile onarımı günümüzde standart yaklaşımdır. Açık, laparoskopik, robotik yöntemler ile yapılabilir. Ancak cerrahi onarımın da getirdiği sorunlar vardır. İlk onarım, 5-30% arası nüks gibi önemli bir sorunu da içerir. Nükse yapılan onarımlarda bu oran daha da artmaktadır.
Ameliyat fıtıklarının önlenmesi
Son yıllarda ameliyat fıtıklarının önlenmesine yönelik yapılan çalışmalar başarılı sonuçlar ortaya çıkarmıştır. İki yaklaşım ön plana çıkmıştır:
-
Karın kesisini “Kısa Dikiş Aralığı” tekniği ile kapatma.
-
Önlem (Proflaktik) amaçlı yama konulması.
Kısa dikiş aralığı tekniğini bulan ve uzun yıllar yaptığı çalışmalar ile başarısını ispatlayan kişi, İsveç’li cerrah Dr. Leif Israelsson’dur. Özellikle orta hat kesilerinde A sınıfı kanıt içeren bu teknikle kapamada ameliyat fıtığı oranı anlamlı derecede düşmektedir. Temelde kesi yarası uzunluğunun 4 katı uzunlukta dikiş materyali ile devamlı dikiş yapılarak fasyayı kapatmak demektir. Bunun için kullanılan dikişin özellikleri şöyledir:
-
2/0 geç emilen
-
sentetik monoflaman
-
½ yarım daire, 22 mm yuvarlak uçlu iğne
Önlem amaçlı yama koymak son zamanlarda önerilen ve çalışmalarla kanıtlanmış başarısı olan bir yaklaşımdır. Ameliyat fıtığı oranlarının bu denli yüksek olması bu gerekliliği doğurmuştur. Her ne kadar laparoskopik cerrahi yaygınlaşıyor olsa da; günümüzde karın ameliyatlarının büyük bir yüzdesi açık yöntemlerle yapılmaktadır. Proflaktik yama konulması; başlıca ameliyat sonrası yara yeri problemleri olmak üzere komplikasyon oranlarında artışa yol açmaksızın ameliyat fıtığı oranlarını anlamlı oranlarda düşürmektedir. Aynı durum kalıcı stoma açılan hastalar için de geçerlidir. Ünlü İngiliz kolorektal cerrah John Cedric Goligher (1912 – 1998†), “Every colostomy gets hernia” yani “Her kolostomi fıtık olur” demiştir. Gerçekten stoma yeri fıtıkları uzun dönemde 50%’lere varmaktadır. Yine; yeni çalışmalar, kalıcı stoma açılması sırasında proflaktik yama konulmasının komplikasyonlarda artışa neden olmadan fıtık önlemede oldukça işe yaradığını göstermektedir.
Sonuç olarak; karın kesilerinin özellikle orta hat kesilerinin “Kısa Dikiş Aralığı” tekniği ile kapatılması, majör cerrahi geçiren hastalarda veya kalıcı stoma açılan hastalarda proflaktik yama konulması tavsiye edilmektedir. Her ne kadar karın kesisi kapatılması; cerrahlar tarafından asistanlık eğitimleri sırasında öğrenilse de; karın kesisi yapan her cerrahi dal hekiminin bu bilgilerini güncellemesi gerekmektedir.
Ameliyat fıtıkları ile ilgili genel yazımızı okumak için tıklayın!