Fıtık cerrahisi yapmak için 2-6 Nisan 2018 tarihlerinde Bewal, Pakistan’a gittim.
______________________________________________
Fıtık cerrahisi yapmak için 2-6 Nisan 2018 tarihlerinde Bewal, Pakistan’a gittim.
Gitmeden önce yine bu blogta paylaştığım yazımda da okuyacağınız üzere; amaç, muhtaçları tedavi etmek, lokal çalışan cerrahları eğitmek ve gelişmeleri aktarmak, bilgi paylaşımı ile yerel yetkilileri desteklemektir. Bu insani görev böyle tanımlanmış ve kapsamı çizilmiştir. Ayrıntı için Yazımı okuyun!
Bu göreve katılmak için kendim organizas-yona müracaat ettim ve Avrupadan tanınmış bir fıtık cerrahı arkadaşımı referans gösterdim. Bu yazışmalar 2017 yazında başladı. Kabulden sonra misyon tarihleri belli oldu ve uçak biletimi erkenden aldım. THY ile Pakistan’ın başkenti İslamabad’a uçuş ortalama 6 saat sürüyor ve 2 saat zaman farklılığı var, onlar bizden daha ileride, saat dilimi olarak. Uçuş genellikle akşam oluyor ve sabaha karşı varıyorsunuz.
Gitmeden önce destek amacı ile yanımda ülkemizde faaliyet gösteren endüstri firmalarından bağış desteği ile kaliteli yama temin ettim. Uçuştan bir gün önce bavulumu hazırladım. Lokal şartları bilmediğim için en kötüyü düşünerek hazırlık yaptım. Hava sıcaklığı ortalama 38 derece civarıydı ve geceleri ısı fazla düşmüyordu. Olağan dışı olarak yanıma antibiyotik, fener, power bank aldım.
Misyon, 5 gün olarak planlanmıştı. 2 Nisan pazartesi başlayıp, 5 Nisan Cuma akşam bitmesi planlanmıştı. Ancak gece uçuşu nedeniyle, hem de biraz lokal şartlara adapte olmak amacıyla cumartesi gece uçtum. Konforlu bir uçuş oldu ve sabah erkenden İslamabad, Benazir Butto Havalimanına indim. Çıkışta beni aldılar ve 1 saatlik bir yolculukla, pazar sabahının erken saatlerinde Bewal kasabasına vardık. Misyonun başı; Pakistan uyruklu, İngiliz vatandaşı, Birmingham, İngiltere’den Dr Atiq Ur Rehman karşıladı. Atiq, burada doğup büyümüştü, kaldığım süre boyunca aile evinde ağırladı. Sabah daha geç saatlerde ekibin diğer üyesi Dr. Emma Upchurch da aramıza katıldı. Emma, Bristol, İngiltere’de 3. yıl cerrahi asistanıydı. Diğer üyemiz, yine Birmingham, İngiltere’den Dr Sajed anestezi uzmanı olarak katılmıştı. Yine Atiq’in kardeşi, İngiltere’den gelen Dr. Khaleeq Ur Rehman, baş-boyun cerrahıydı ve ameliyatlarda hep bizi asiste etti. Ekibin son üyesi, Atiq’in oğlu Dr. Saad Ur Rehman, İslamabad’ta pratisyen hekim olarak çalışıyordu ve bize şahane lojistik destek sağladı.
Hastane, 60 yataklı, alt yapısı oldukça iyi. 2 tane ameliyathanesi var. Bir ameliyat salonu geniş; ona 2. masa konarak 3 ameliyat aynı anda yapıldı. Gelelim ameliyatlara: Hastalar biz gelmeden hazırlanmıştı. Sabah saat 8 viziti ile o gün için planlanan hastaları görerek güne başladık. Çocuk hastaları öncelikli aldık. Her gün 2-3 çocuk fıtığı ameliyatımız oldu. Sonra da planlamaya uygun olarak günde ortalama 18 ameliyatı yaptık. Spinal anestezi ağırlıklı olarak, genel ve lokal anestezi ile ameliyatları sorunsuz bir şekilde tamamladık. İnsizyonel fıtık olgularında; anestezistimiz ameliyat sonunda ultrason eşliğinde TAP blok yaparak ameliyat sonrası ağrı yönetiminde bize çok fayda sağladı. O şartlarda bu gerçekten bir lükstü. Akşam viziti sonrası hastalar genellikle gece evlerine taburcu edildiler.
Ameliyatlarda bize İslamabad Üniversitesi Hastanesinden asistan doktorlar yardımcı oldu. Onlarla güncel gelişmeleri paylaştık ve teorik eğitimin yanında pratik eğitim de verdik. Lokal çalışan 2 cerrah meslektaşım bizi ziyaret etti ve deneyimlerini paylaştılar.
4 günde 76 ameliyat gerçekleştirdik. Erken dönem komplikasyon gözlemlemedik. Oldukça yorucuydu, ancak başarmanın verdiği hazzı tahmin edebilirsiniz sanırım.
5. gün cuma günü, gezi yaptık. Keşmir bölgesi sınırına kadar kırsal kesimde seyahat ettik. Başkent ve çevresini gezdik. Biraz Pakistan’dan bahsedeyim. Eski İngiliz sömürgesi iken, 1947 ‘de İslam Cumhuriyeti olarak, Muhammed Cinnah tarafından kurulmuş, 210 milyon nüfuslu bir ülke. Başkent İslamabad. Daha önce Karachi başkentmiş. Karachi en büyük şehri; nüfusu 21 milyon. Biz İslamabad’a yakın yerde kaldık. Hava sıcaklığı 38 derece ve kuruydu. Açıkcası erken Nisanda, bu enlemde bu sıcaklığı anlamış değilim. Yazın 45 ortalama ve aşırı nem oluyormuş. Halk genelde fakir. Gelişmekte olan değil geri kalmış ülke diyeceğim neredeyse. Şehir ile kırsal arasında aşırı sosyoekonomik farklılıklar var. İslamabad yeşil bir şehir, etkileyici, gelişiyor. Çok yüksek bina bir kaç tane sadece. Büyüyecektir eminim. Yemeklerde ağırlıklı, tavuk ve pilav, pişmiş sebzeler var. Baharat oldukça fazla. Bitkisel yağ kullanıyorlar, tam kaynağını öğrenemedim. Aşırı şeker tüketiyorlar. Enteresandır ki, 1 hafta boyunca 3 kişiyi sigara içerken gördüm. Sanki hiç sigara içen yok? Diğer bir konuda trafik bize göre ters, yani arabaların direksiyonu sağda. Bu bana hep ürkütücü gelmiştir. Ne zaman İngiltere’ye gitsem bu konu beni gerer. Tersten gelen trafik alışık olmadığımız bir durum. Trafikte ani durumda reflekslerimizin tam tersi! Hep çekinmişimdir. Londra’da yaya geçitlerinde caddeye adımınızı atmadan önce yerde yazı görürsünüz: Trafik sağdan gelir! diye.
Pakistan için şu yorumum gerçekci olacaktır: Nükleeer bombaları var ama geri kalmışlar!
Cumartesi erken saatte THY ile İstanbul’a yine konforlu bir yolculukla döndük. İçimizde; başarı ile bitirilmiş bir görevin hazzı ile beraber yeni dostlar edinmenin ve farklı bir yer görmenin heyecanı gerçekten tüm zorluklara değiyor.
Gelecek yıl misyon hedefi bir Afrika ülkesi olacak!
Misyon ile ilgili resimleri Facebook sayfamda paylaştım, Tıklayın!